Ve her şeyi gören zaman, seni buldu…
- Zeyneb G
- 1 May 2023
- 2 dakikada okunur

Zaman, varoluşsal gerçeği yadsınamaz olan, en güçlü insanları, kadim uygarlıkları bile dize getiren bu güç hayatımızın bir gerçeği. Tüm yaşamımız, başarılarımız, acılarımız, kaybettiklerimiz, sevdiklerimiz hepsini geçmiş adını verdiğimiz olgunun içine hapsettik önümüzde kocaman bir gelecek var fakat bizler geçmişi kolay bırakamıyoruz. Zaman ne kadar geçerse geçsin benliğimize ve kalbimize iz bırakmış anılar hatta kendi hayaletlerimiz bile peşimizden geliyor. Zamanın kontrolünü elimize alamıyoruz. Sürekli şikâyet ediyor ve zamanın hep acımasız davrandığını söylüyoruz. Ama ya bu hikâyenin kötü kahramanı zaman değilse? Ya acımasız olan bizsek? Doğduğumuz andan itibaren nefes aldığımız her saniye bir şeyler öğreniyoruz. Beynimiz sürekli çalışan bir makine gibi her kokuyu, sesi, duyguyu kaydediyor. Ve zaman ileriye aktıkça olgunlaşıyoruz, büyüyoruz ve yaşlanıyoruz.
Bir düşünün. Çocukluğunuzu, gençliğinizi, şimdiki halinizi. Neler değişti? Siz nasıl değiştiniz? Nelerden vazgeçtiniz? Kimdiniz ve şu an kim oldunuz? Eğer benliğiniz ve kişiliğiniz bu süreçte kayda değer bir gelişme gösterdiyse o halde zamanın sizi kucakladığını söyleyebiliriz. Tam tersi bir durumda 20-30 hatta 50-60 yılını sadece hayatta kalarak geçirmiş bir insanın yaşlanan bedenine bakıp zamanın acımasız olduğunu söylemesi ise kaçınılmazdır. İşte burada hikâyenin kötü kahramanı kişinin kendinden başkası değildir.
Peki biz bu zaman boyunca hep mi gelişim göstereceğiz? Tabi ki hayır bizler insanız hata yapmak bizim için öğrenme adımının bir parçası sadece. Çoğu zaman düşeceğiz bazen kalkacak gücü bile bulamayacağımız zamanlar olacak, geçmişin hayaleti üstümüze gelecek, pişmanlıklarımız yüzümüze bir tokat gibi çarpacak. Yahya kemal Beyatlı’nın bununla ilgili çok güzel bir sözü var. Üstat der ki; “üstümüze zaman yağdı hüznümüz ondan” evet, geçen zamanın pişmanlığı en zor olandır ve hepimizin hayatında pişman olduğu, zamanı geriye çevirmek istediği pek çok an olmuştur. Olmalı da çünkü bunlar bizi biz yapan unsurlar. Ama en nihayetinde içimizde büyüyen o ışığı, kendimizi, şu an olduğumuz kişiyi düşündüğümüzde kafamızı kaldırıp geleceğe bir el uzatabiliriz. Bunu yaparken zamanın bir yanılsama olduğu ve gerçek olanın biz olduğunu unutmamamız gerekiyor. Zamana yenik düşen yalnızca bedendir. Ruh daima genç kalır benlik ise zamanın ötesindedir. Gelişmeye devam eder. Tabi sen buna izin verirsen.



Okurken tevafuk arka planda Mabel Matiz öyle kolaysa şarkısı...
"Satmam bu dert benim Hem ağam hem paşam Öğrenirim onunla kendimi"
Zamanın akıp gitmesini hiç bu kadar çok istememiştim...Yeni yazıları beklerken zaman sanki geçmiyor 🥹🌸